2023 mali yılı, birçok ekonomist ve analist için süreklilik arz eden ekonomik belirsizliklerle doluyken, Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen bütçe fazlası haberi, finans dünyasını şaşırttı. Federal Hükümet, 2023 mali yılı boyunca 27 milyar dolar fazlası olduğunu açıkladı. Bu durum, ülkenin mali istikrarı açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Usulüne uygun bir mali yönetim ile seçmenler arasında güven oluşturma yönünde atılan bu adım, ekonominin genel durumu hakkında birçok soruyu akla getiriyor.
Özellikle COVID-19 pandemisinin ardından toparlanma sürecindeki ABD ekonomisi, çeşitli zorluklarla yüzleşiyor. Ancak, beklenenden daha iyi sonuçlar elde edilmesi, bütçe fazlasının oluşmasında kilit rol oynadı. Hükümetin aldığı mali tedbirler, işsizlik oranlarının düşmesi ve tüketici harcamalarının artması, bütçedeki bu artışta büyük bir etken oldu. Bu olumlu işaretler, vergi gelirlerinin geçmiş yıllara kıyasla önemli ölçüde artmasını sağladı. 2022’de 4.9 trilyon dolar olan federal gelir, 2023’te 5.2 trilyon dolara yükseldi.
Ayrıca, şirketlerin kârlarının artması ve sanayi üretimindeki yükseliş, kurumlar vergisi gelirlerinin yükselmesini sağladı. Hükümetin vergi afları ve teşvik programları ile desteklenen küçük işletmeler de ekonomik büyümeye katkıda bulunarak, bütçeye eklenen geliri artırdı. Ancak bütçe fazlasının uzun vadeli sürdürülebilirliği konusunda uzmanlar arasında tartışmalar devam ediyor.
Ekonomik veriler hakkında yorum yapan birçok uzman, bu fazlalığın geçici bir durum olabileceğini ifade ediyor. Kıdemli ekonomist Marie Anderson, “Bütçe fazlası, birçok açıdan sevindirici bir haber ancak bu durum, sürekli bir yapısal değişim olarak değerlendirilmemeli. Önümüzdeki yıllarda artan enflasyon ve faiz oranları, bu artışın sürdürülebilirliğini tehdit edebilir.” şeklinde değerlendirdi. Bu, ekonomistler tarafından ciddiye alınması gereken bir uyarı niteliğinde. Ancak biraz farklı bir perspektiften bakan bir diğer ekonomist, bütçe fazlasının ülkenin borç yükünü azaltma potansiyeli taşıdığına dikkat çekiyor.
Bunun yanı sıra, ABD ekonomisinin sağlığı üzerinde etkili olan bir diğer faktör de uluslararası ticaret. Özellikle Çin ile yaşanan ticaret savaşları ve Avrupa’daki ekonomik belirsizlikler, ABD’nin dış ticaret dengesini etkilemektedir. Uluslararası finansal piyasalardaki dalgalanmalar, gelecekteki bütçe fazlalarının ne ölçüde sürdürülebilir olacağını belirleyebilir. Dolayısıyla, ABD hükümeti için gizli uyarılar hâlâ masada duruyor.
Öte yandan, bu durumun bir başka sonucu daha olabilir; haneler üzerindeki mali baskının azaltılması ve sosyal harcamalara yönelik artan destek. Bu bütçe fazlası, hükümetin sosyal hizmetleri ve altyapı projelerini daha iyi finanse etmesine yardımcı olabilir. 2024 yılına yönelik mali planlamalarda, sosyal yardım programlarına daha fazla kaynak ayrılması, bütçenin yan etkilerinin hafifletilmesi açısından önemli bir fırsat sunuyor.
Sonuç olarak, 2023 mali yılında elde edilen 27 milyar dolarlık bütçe fazlası, istikrarlı bir ekonomik büyüme için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, bu durumun kalıcı olup olmayacağı ve ABD ekonomisinin geleceği hakkında belirsizlikler sürüyor. Uzmanların vurguladığı gibi, sıkı bütçe yönetimi ve ekonomik denge, bu gibi fazlalıkların sürdürülebilirliğini sağlamak adına kritik öneme sahip. Önümüzdeki dönemde, bu konudaki tartışmaların sürmesi, hem halk hem de ekonomi yönetimi açısından büyük önem taşıyor.