Suriye'de devam eden iç savaşta taraflar arasında alınan ateşkes kararı, umut verici olsa da, yıllardır süren çatışmaların izleri hala taze. Savaşın başından beri binlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca insan yerinden oldu ve insanlık dışı zulümler yaşandı. Bu zulümler arasında en dikkat çekeni ise soykırım.
Arap Baharı'nın ardından patlak veren iç savaşta çeşitli gruplar arasındaki çatışmalar, sivilleri hedef alarak insan hakları ihlallerine neden oldu. Kimi tarafın asimilasyon politikaları, kimi tarafın kitlesel infazları soykırımın boyutlarını ortaya koydu. Ateşkesin ilan edilmesiyle birlikte çatışmaların durması umudu yeşerse de, soykırım mağdurlarının yaraları hala sarılamadı.
Uluslararası toplumun sessizliği, soykırımın devam etmesine göz yumduğu algısını güçlendiriyor. İnsan hakları örgütleri, savaş suçlarının sorumlularının yargılanması ve mağdurlara adaletin sağlanması için çağrılarını sürdürüyor. Ancak siyasi çıkarlar ve uluslararası ilişkiler, bu çağrıların dikkate alınmasını engelliyor.
Ateşkes belki silahların susmasını sağladı ancak soykırımın izleri hala toplumun ve insanlığın vicdanında derin yaralar açmaya devam ediyor. Unutulmamalıdır ki, savaş ve zulüm bir gün sona erecek ancak soykırımın acısı asla unutulmayacak.