Türkiye’nin gündemini sarsan Bahar Aksu cinayetinde kritik bir aşamaya gelindi. Cinayetin faili Rüstem Elibol hakkında açılan davada, savcılık, sanık Elibol için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Aksu’nun ailesi ve yakınları, bu talebi sevinçle karşılarken, kamuoyunda da cinayetle ilgili büyük bir infial oluştu. Peki, bu cinayet nasıl gerçekleşti ve Elibol’a istenen ceza ne anlama geliyor? İşte detaylar.
Bahar Aksu, 30 yaşında, sosyal medya fenomeni ve genç yaşta hayatının baharında belirsiz bir şekilde hayattan koparıldı. Aksu, birkaç hafta önce ailesine ve arkadaşlarına hayatındaki yeni bir ilişkinin başlangıcından bahsetmişti. Rüstem Elibol ile tanışması ve daha sonra gelişen olaylar, pek çok şeyi değiştirdi. Geçen yıl Eylül ayında, Aksu'nun cesedi bir Ormanlık alanda bulundu. Cesedin bulunması, toplumda büyük bir tepki yarattı. Olayın ardından yapılan incelemeler sonucunda, Aksu’nun kaybolduğu gün en son Elibol ile görüldüğü tespit edildi.
Rüstem Elibol, önceki suçları ve psikolojik durumuyla dikkat çekerken, Aksu’nun ailevi geçmişi de olayı daha karmaşık hale getirdi. Elibol’un mahkemede yaptığı açıklamalar, Aksu ile olan ilişkisinin iç yüzüne dair bazı sırların ortaya çıkmasına neden oldu. Elibol, cinayeti “bir anlık sinirle” işlediğini öne sürerek savunma yapmaya çalıştı.
Olayın ardından başlayan kamuoyundaki bu sarsıntı, sosyal medya platformlarında büyük yankı buldu. "Adalet istiyoruz" hashtag'iyle pek çok kişi sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdi. Aksu’nun cenaze törenine katılan binlerce kişi, yaşanan olayı unutmadıklarını ve adaletin yerini bulmasını talep ettiklerini gösterdi. Aksu'nun hayatının kaybedilmesi, kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusunun bir kez daha gündeme gelmesine sebep oldu.
Yasal süreç içinde yaşanan tüm bu gelişmeler, Aksu’nun ailesine bir nebze olsun teselli olmuş durumda. Savcılığın ağırlaştırılmış müebbet cezası talep etmesi, toplumda bir nebze adalet arayışının da yerine geldiği hissiyatını yaydı. Aile üyeleri, Aksu’nun anısına sahip çıkılması gerektiğini belirtirken, cinayetle ilgili yapılan yargılamaların titizlikle sürdürülmesini talep ediyor.
Aksu’nun annesi, adaletin yerini bulması adına üzerine düşeni yapacaklarını belirtirken, pek çok kişiyle birlikte düzenledikleri etkinliklerle durumu kamuoyuna duyurmayı hedefliyorlar. Rüstem Elibol’un davasının devam etmesi ve gereken cezanın verilmesi için de yoğun bir çalışma içinde oldukları gözlemleniyor.
Sonuç olarak, Bahar Aksu cinayeti, yalnızca bir bireyin trajik kaybı değil, aynı zamanda toplumsal bir sorunu da teşkil ediyor. Kadına yönelik şiddet ve cinsiyet eşitsizliği konularında farkındalığın artırılması gerektiğinin altını çizen pek çok uzman, kadın cinayetlerinin sona ermesi için bireylerin üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelerinin önemine vurgu yapıyor. Rüstem Elibol’a istenen cezanın edilgin bir sonuç olmadığını, toplumsal bir hareketin parçası olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Türkiye açısından oldukça önemli bir dava olan Bahar Aksu cinayetinin, gelecekte benzer vakaları önleme adına bir dönüm noktası olmasını umut ediyoruz. Adaletin, hızlı ve etkin bir şekilde sağlanması için tüm kesimlerin duyarlı olması gerektiğine olan inancımız tamdır.