Ege Denizi, 25 Ekim 2023 tarihinde merkez üssü belirlenen 3.6 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Yerel saatle 14:28'de gerçekleşen bu sarsıntı, özellikle bölgede yaşayan halk arasında paniğe yol açtı. Depremin derinliği 10 kilometre olarak ölçüldü ve yerel yönetimler olayla ilgili anında değerlendirmelerde bulundu. Depremin ardından kısa süreli bir korku yaşansa da, ciddi hasar veya can kaybı bildirilmeyen bölge halkı, depremin etkisini hissetmelerinin ardından artçı sarsıntılar konusunda da tedirginliği artırdı. Ayrıca, deprem sonrasında uzmanlar, Ege Bölgesi'ndeki sismik aktifliğin artabileceği uyarısında bulundu.
Depremin hemen ardından, yaşanan sarsıntıyı hisseden pek çok vatandaş sosyal medyada yaşadıkları anı paylaştı. Özellikle Bodrum ve çevresindeki yerleşim yerlerinde hissedilen deprem sonrası, insanların evlerini terk ederek dışarı çıkmaları dikkat çekti. Aylin A., Bodrum'da yaşayan bir vatandaş, "Evde oturuyordum ve aniden her şey sallanmaya başladı. Korktum, dışarı koşmak zorunda kaldım." diyerek yaşadığı panik anını anlatırken, Halil B. ise "Sarsıntı kısa sürdü ama çok şiddetliydi. Etrafa bakarak insanların nasıl tepki verdiğini görmek ilginçti." ifadelerini kullandı.
Depremin ardından, uzmanlar bölgedeki sismik aktivitenin inceleneceğini belirtirken, Türkiye'nin genel deprem riski hakkında da bilgi verdi. Jeologlar tarafından yapılan açıklamalarda, Türkiye'nin farklı bölgelerinde sık sık depremler meydana geldiği ve Ege Bölgesi'nin de sıkışma noktaları nedeniyle risk altındaki alanlardan biri olduğu vurgulandı. Jeoloji Mühendisi Dr. Selim Gürkan, "Bu tür depremler, Ege'nin tektonik yapısı gereği doğal olaylardır. Ancak daha büyük bir sarsıntıya yol açabilecek artçı depremler yaşanabilir. Bu nedenle vatandaşların dikkatli olmaları ve önlemler alması önemlidir." şeklinde uyarılarda bulundu.
Ayrıca, deprem sonrasında, yerel yönetimlerin daha önceki yıllara göre yapılan hazırlıkların yeterli olup olmadığını gözden geçirmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Ege Bölgesi'nde meydana gelen depremler, yapıların depreme dayanıklılığını artırmayı gerektiriyor. Yapıların sağlamlığının arttırılması ve toplumsal bilinçlendirme için yerel yönetimlerin daha fazla çalışması gerektiği ifade ediliyor. Birçok vatandaş, deprem sonrası güvenlik tedbirlerinin artırılmasına yönelik iyileştirmelerin yapılmasını talep ediyor.
Sonuç olarak, Ege Denizi'nde meydana gelen 3.6 büyüklüğündeki depremin ardından yaşanan panik ve korku, deprem gerçeğinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanların uyarıları doğrultusunda, önümüzdeki günlerde özellikle artçı sarsıntıların yaşanıp yaşanmayacağı merak ediliyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, Ege ve çevresinde yaşayanların, afet yönetim planlarını gözden geçirmeleri ve güvenlik tedbirlerini almaları gerektiği unutulmamalıdır.