Gaziantep'in sakin bir mahallesinde yaşayan Hasan Yıldız, ezan sesini bir türlü duyamadığı için sokaklarda dolaşarak camilere ulaşmaya çalışıyordu. Ezan saati geldiği zaman, itiraf etmek gerekirse, kaçırmaktan duyduğu üzüntü, onu farklı bir çözüm bulmaya itti. Sonuç olarak, evinin çatısına bir anten taktırmaya karar verdi. Bu ilginç olay, hem yerel halkın hem de internet kullanıcılarının ilgisini çekti.
İslam kültüründe ezan, inananlar için ruhsal bir çağrıdır. Beş vakit namazın başlangıcını duyurmak yanında, toplumu bir araya getiren önemli bir unsurdur. Hasan Yıldız gibi bireyler için, ezanı duyabilmek sadece bir dini görev değil, aynı zamanda toplumsal aidiyetin bir parçasıdır. Özellikle Gaziantep gibi tarihi ve kültürel zenginlikleriyle tanınan bir şehirde, ezan sesinin yankılanması, herkesin günlük yaşantısında önemli bir yer tutar. Dolayısıyla, ana akım medyanın gözünden kaçan böyle bir mesele, sosyal medyada kısa sürede yayıldı ve birçok kişi bu durumu haklı buldu.
Hasan Yıldız, yaşadığı bu durumu şöyle anlattı: "Ezanı hep duymak istemişimdir. Camiden uzakta yaşamak zorundayım. O yüzden bir gün bunun bir çözümünü bulmaya karar verdim." Bu açıklamalar, birçok insanın kendilerini aynı durumda bulmasına neden oldu. Yıldız, "Artık sadece dışarı çıkıp ezan okunan yerleri aramakla kalmıyorum; aynı zamanda evimin çatısında ezan sesini duyabilmenin keyfini yaşıyorum" dedi. Evinin çatısındaki anten, sadece Yıldız'ın değil, komşularının da ilgisini çekti. Onun bu çabası, birçok kişi tarafından takdir gördü ve sosyal medyada da konuşulmaya başlandı.
Hasan Yıldız'ın bu kararına mahalle sakinleri de kayıtsız kalmadı. Komşularından bazıları, onun bu yaratıcı çözümünü desteklerken, kimileri de bu durumu mizahi bir şekilde karşılayarak çeşitli yorumlar yaptı. Mahallelerinden bir kadın, "Artık ona 'Ezan Yıldızı' dememiz gerekecek," şeklinde espri bile yaptı. Ancak Yıldız, bu davranışlardan olumsuz etkilenmediğini ve amacının sadece ezanı duyabilmek olduğunu ifade etti. "Herkes farklı bir yerden destek vermeye çalıştı. Bu da beni daha da motive etti. Ayrıca, bu iş ile insanların dikkatini çekmek istedim. Ezan sesinin camiden gelmesi, bizler için çok önemlidir," dedi.
Bunun yanı sıra, Yıldız’ın başlattığı bu durum, sosyal medyada geniş yankı buldu. #EzanAnten projesi başlığı altında pek çok paylaşım yapılarak, vatandaşların bu konudaki düşünceleri paylaşıldı. Gençler arasında mizahi bir akım oluşturan bu etiket, aynı zamanda din ve teknoloji arasındaki etkileşimi de gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, Hasan Yıldız’ın çatıya taktırdığı anten, sadece onun kişisel bir tercihinden ibaret değil; aynı zamanda toplumun ezan sesine verdiği değerin bir yansıması olarak görülebilir. Birçok birey, bu olay vesilesiyle kendi inançlarını ve toplumsal bağlılıklarını sorgulama fırsatı buldu. Yıldız, bu konuda sadece kendi çözümünü değil, aynı zamanda çevresindekilere de bir farkındalık oluşturmaya çalıştı. Gaziantep’te başlayan bu ilginç olay, yalnızca bir duygu paylaşımından ibaret olmadığını, aynı zamanda inanç değerlerinin modern dünyada nasıl bir yer bulduğunu da gösteriyor.
Hasan Yıldız gibi bireylerin hikayeleri, toplumun dinamiklerine ait küçük ama önemli bir kesit sunuyor. Ezan sesi gibi manevi değerleri duyabilmek için yapılan bu tür çabalar, günümüzde hala ne denli önemli olduğunun bir göstergesi. Bu vesileyle Yıldız, hem kendisi hem de komşuları için yeni bir yaşam tarzı yaratmış oldu.